Deneyimli gazeteci, KIBRIS Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay, KIBRIS’ın basın tarihindeki yerine dikkat çekti:
KIBRIS Gazetesinde 22 sene hizmet veren deneyimli gazeteci Ali Baturay, KIBRIS gazetesinin yayın hayatına başlaması “Bir milat” olarak yorumladı.
“Ben 22 yıl KIBRIS gazetesinde çalıştım ve öncesinde de medyanın içerisindeydim.. KIBRIS çıktığında birçok şey değişti. Ben KIBRIS gazetesinden öncede mesleğe başladığım için, bunu çok iyi görebiliyorum” diyen Baturay, Asil Nadir’in KIBRIS gazetesini çıkartmadan önce toplumda bir kamuoyu yoklaması yaptığını ve ‘toplum nasıl bir gazete ister?’ sorusuna alınan yanıtlar sonucunda KIBRIS’ın hayat bulduğunu akardı.
Büyük emekler, uzun bir çalışma, parasız dağıtım gibi yöntemlerle piyasaya giren KIBRIS’ın haberi bekletmeden verebilme imkanının o dönemin şartlarında önemli olduğuna dikkat çeken Baturay, “Halkın Sesi’nde çalıştığım günlerde örneğin saat 22.00’de bir maç olsa, ya da bir olay olsa yetiştiremezdi gazeteler ve ertesi gün verilirdi haberler.. KIBRIS gazetesinin doğmasıyla birlikte, el değmeden hazırlanıp gelen modern makineler kuruldu ve artık herkes biliyordu ki, saat kaç olursa olsun bu gazetenin o haberi verecek teknolojisi vardı.” İfadelerine yer verdi.
İnsanlarının kendini bulduğu bir yayın organı
KIBRIS gazetesi diğerlerinden farklı olarak tüm köylere ulaşan bir bayi sistemi geliştirdiğini anlatan Ali Baturay, sözlerine şöyle devam etti:
“Her yerde KIBRIS gazetesi vardı. Oralarda köy muhabirleri oluşturdu ve insanlar her türlü sorununu, sıkıntısını, bir kazayı, olayı hep gazetede görür oldu. Bu teknolojik yapı ve insanların artık her şeyi KIBRIS gazetesinde bulması ve renklilik özellikle.. Diğer gazetelerde bazı sayfaları renkli basabiliyordu ama KIBRIS gazetesi tamamen renkli baskıyla gelmişti. Bu da bir değişiklikti insanlar için. Her bakımdan insanların kendini bulabileceği bir yayın oldu ve insanlar marketten evine, ekmek, süt alırken bir de KIBRIS gazetesi alıyordu. Bu bir gelenekti. Hatta daha çok sağ görüşlü olarak başladı ama sağdan soldan, muhalif olanda olmayan da bir KIBRIS gazetesi alırdı. Bir şekilde herkes kendini buluyordu gazetede. Hem teknolojiye, hem insana yatırım vardı. Zaten ülkenin en iyi gazetecileri KIBRIS gazetesinde birleşmişti ve okula dönmüştü. Bugün medyadaki önemli kişilere bakarsanız, mutlaka KIBRIS gazetesinden geçmiş ve o eğitimi almıştır.”
“Yayınlar hükümet kurar, hükümet bozardı”
Ali Baturay KIBRIS’ın yayınlarının hükümet kurup hükümet bozabilecek kadar etkili olduğuna vurgu yaparak, “Gazete o kadar güçlüydü ki; o günlerin şartlarına, sosyal medyanın olmamasına rağmen ismiyle birlikte hükümet kurar, hükümet bozardı. Bir işin içerisine KIBRIS gazetesi girmişse, bir sonuca ulaşırdı o iş. Sorun varsa sorun çözülürdü. Öyle bir gücü vardı.” dedi.
Gazete satışlarının 2003 – 2004 Annan Planı döneminde zirve yaptığını anımsatan Baturay, “Satışlar 20 bine yanaşmıştı. Ortalama günlük 15 bin satılırdı, baskı 17 binlere çıkmıştı. Milli Piyango olduğu günlerde 20 bin satış olurdu. Annan Planı döneminde, KIBRIS gazetesinin çok önemli bir rolü oldu. Sayın Asil Nadir, Annan Planı’nın Kıbrıs’ta bir anlaşmanın, çözümün, ülkeyi daha iyi yerlere götüreceğini düşündüğünden ötürü yayın politikasında bir değişiklik yapmıştı. Annan Planı dönemi KIBRIS gazetesini yükselti, KIBRIS gazetesi de ‘evet’ çıkmasında büyük rol oynadı..” ifadelerine yer verdi.
KIBRIS gazetesinin bir çok dönemde kritik etkileri olduğunu anımsatan Baturay, “Bir çok olaya, bir takım seçimlerde, milletin, toplumun sorunlarının çözüm bulmasında.. Ama tarihe mal olmuş, etkili, kendini gösterdiği, bir şeyleri etkilediği ve bunun bariz olarak gözle görüldüğü en etkili dönem 2004 Annan Planı dönemiydi” diye konuştu..
“KIBRIS gazetesinin ilelebet yaşamasını isterim”
Ali Baturay sözlerinin sonunda KIBRIS gazetesinin Ali Baturay olmasındaki rolünü anlattı:
“KIBRIS gazetesi, KIBRIS Medya Grubu çok özel bir kurumdur. Ben oraya muhabir olarak girdim, gece editörü oldum, haber müdürü oldum, yazı işleri müdürü oldum ve genel yayın yönetmeni olarak oradan ayrıldım. Belki de Ali Baturay olmamda, önemli bir rolü vardı diye düşünüyorum. Evim gibiydi. Ben patronlarımdan daha çok orada kaldım, onların malıydı ama daha çok oradaydım. Benim için bu gazete çok önemli, KIBRIS gazetesinin ilelebet yaşamasını ve başarılı olmasını temenni ediyorum. Rakip olarak değil, bir dost kurum olarak istiyorum. Patronları kim olursa olsun, KIBRIS gazetesi yaşasın çünkü bu kurumun medya açısından çok büyük bir rolü vardır. Bunu yürekten söylüyorum. Yakında kitabım basılacak, onun içinde de KIBRIS gazetesi çok büyük rol alacaktır. Şunu da söylemek lazım, sayın Asil Nadir’e, kız kardeşi Bilge Nevzat hanıma, rahmetli Fehim Nevzat beye çok teşekkür etmem gerekir ve birlikte çalıştığım tüm müdürlerime.. Gerçekten hepsinin emeği çok fazla. İyi ki böyle bir medya grubu kuruldu.. Şimdi ismini sayamadığım ama hepsinden bir şeyler aldığım KIBRIS gazetesine emek veren tüm yöneticilere, çalışanlara teşekkür ederim..”
Unutamadığı bir anı
Bomba patladı.. “Öleceğimizi zannettik”
Gazeteci Ali Baturay “acı tatlı çok sayıda anımız birikti” dediği KIBRIS gazetesinde en dikkat çekici anısını şu sözlerle paylaştı:
“En unutamadığım olay, Annan Planı’nın hemen sonrasında gazeteye bomba atılmasıydı. Annan Plan’ı döneminde bize tehditlerde geliyordu ama umursamıyorduk.. Ama bir gece üç tane ses bombası atıldı gazetenin arka tarafına. Gerçekten çok korkmuştuk. Birinci atıldı, ne oluyor? dedik.. İkinci de ses daha da yükseldi, barut kokusu çıktı. Sevgili Senem Gök’le aynı odada oturuyorduk ve ayağa kalktık… Öleceğimizi zannettik, bina başımıza yıkılıyor diye düşündük.. Hala gözümün önündedir, o anlar..Tüm personel yere yattı. Dışarıya nasıl çıkacağımızı düşündük.. Acaba ön tarafta biri bizi mi bekliyor? Bizi öldürürler mi?, Arka tarafta bir şey olur mu? diye tedirgindik.. İnanılmaz bir korkuydu o an. Hiç unutmadığım çok korktuğum günlerden birisiydi..”
Yorumlar kapalı.