
Dışa kapalı bir ada ve az nüfuslu dönemlerde suç ve suç çeşitleri de bir hayli azdı. Ancak gelişip büyüyen KKTC’de suçlardaki artışlar vatandaşı geçmişe özlem duyar noktaya getirdi:
Vatandaş KIBRIS’a konuştu… Artan suç oranlarını ülkeye girişte seçici davranılmamasına bağlayan birçok vatandaş, “Her gelene kapıyı açmamalıyız. Ülkeye gelecek olan insanlar kaliteli ve eğitimli kişiler olmalı.” diyerek daha etkin denetim talep etti.
Emine Gül ÖZER
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti son dönemde hem yüksek öğretim hem de mülk edinme bakımından çokça tercih edilir bir hale geldi. Nüfus arttı, buna bağlı olarak da bazı suçlarda artışlar yaşanmaya başladı. “Biz kapılarımızı kilitlemeden yatardık.” diyen vatandaşlar geçmişe özlem duyar oldu.
KIBRIS’a konuşan vatandaşlar suçlardaki artışı, kontrolsüzce artan nüfusa ve ülkeye girişlerdeki denetimsizliğe bağladı, yetkililere “adaya girişlerde seçici davranın” çağrısında bulundu.
Vatandaş ne dedi?
Selim Olgar:
“Eskiden kapıyı açık bırakır yatardık, şimdi pencere dahi açamıyoruz. Ülkede yabancı çoğaldı. Taciz, darp ne ararsan var artık. Geçen bir olaya şahit oldum, karpuzu tarttırdı fiyatı beğenmediği için bakkalcının kafasına karpuzu indirdi. Bu en basiti. Yabancı uyruklulara bu kadar göz yumulmamalı, her şey kontrollü olmalı. Yol geçen hanı gibi değil de, ülkeye gelenin ne için geldiği, nereye geldiği belli olmalı. Öğrenci diye geliyor, okulun bundan haberi yok. Denetim şart. Hükümetin kontrolü eline alması lazım.”
Osman Önöz:
“Sorma gir hanı oldu burası. Devlet otoritesi de yok, herkes kendi çıkarının peşinde. Kendimi asla güvende hissetmiyorum, güven mi kaldı? Gece ansızın evde ne olacağımız belli değil, gündüz sokakta ne olacağımız belli değil. Her gün hırsızlık artıyor, şiddet artıyor. Devlet kontrolü arttırmalı, “öğrenciyiz” diyerek geliyorlar, bu adresler takip edilmeli. Denetim sürdürülmeli.”
Nihal Kutlu:
“Biz Gönyeli’de oturuyoruz. Güvende değiliz. 3 gün elektrikler kesildi, kapı pencere kilitli sıcakta oturduk evimizde. Kapının önünde dahi oturamıyoruz, çocuklar dışarı çıkamıyor. Eskiden kapı pencere açıktık. Hep bir tedirginlik halindeyiz. Göz göre göre evimin önünden gündüz vakti tüpümü bile çaldılar. Gittik sonra daha da kötüye gidiyoruz.”
İsmail Eyüp Karagül:
“Suç konularının artış göstermesinin en büyük nedeni bence polis yetersizliği. İkincisi, gelen insanlar buraya geliyor ama daha önce yaşadıkları ülkede bir suç kaydı var mı, yok mu araştırılmadığını düşünüyorum. Bu konuda gerekli yasalar çıkmalı. Toplum olarak insanlar artık arabalarının kapısı, evlerinin kapısı penceresini açık bırakıp rahat rahat oturamıyor.”
İsmail Bozat:
“Bu memlekette kendini güvende hisseden varsa, beri gelsin, bize de söylesin. Artan nüfus, işsizlik, az para kazanma insanları her türlü suça teşvik ediyor. Bir anda zengin olup, onu bunu alıp satmaya teşvik ediyor. Hiç kimse kendini güvende hissedemez. Bu durumun önüne geçilmesi için başkası polis, denetim der ama ben adanın polis devleti olmasını istemem. Bu işler eğitimle, adaya gelen nüfusun kalitesiyle ilgilidir. Her bulduğunuzu içeri sokmayacaksınız, her gelene kapıyı açmayacaksınız. Gelecek olan insanların seçili ve kaliteli insan olması lazım. Ancak bu şekilde suçlar önlenir.”
Bilal Yılmaz:
“İnsanlar çığırından çıktı. Önce yerli halka bakmak lazım suç konusunda. Yerli 14 yaşındaki çocuğun altına araba veriyor, sür diyor. Önlem yok bir şey yok. Benim dışarıdan gelen insanların suçlarına diyecek bir şeyim yok. Benim yerlilerim suç örgütü. Önce kendimize bakıp, sonra diğer vatandaşları yargılamak lazım. Sendikalar, birlikler, dernekler bu memlekette kapanmadığı sürece, suç örgütleri daha da artacak.”
Atakan Palas:
“Türkiye’den gelen birisi olarak, oraya kıyasla daha güvende hissediyoruz. Ağustos ayında geldik, haberleri takip ettiğimizden bu yana, suç oranlarındaki artışı görebiliyoruz.”
Fotoğraflar: Özmen YILANCILAR
Yorumlar kapalı.