Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Sinanpaşa Mahallesi’ndeki Fet Ahmet Camii’nde 24 Kasım günü meydana gelen olayda, iddiaya göre cami imamı Tarık Karadağ, 16 yaşındaki M.A. isimli genç tarafından bıçaklanmış ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.
Sonrasında genç polise teslim olurken, imamın cenazesi ise otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılmıştı.
GENÇ, TUTUKLANDI
İmamın cenazesi, olaydan bir gün sonra otopsinin ardından yakınları tarafından alınarak Buruk Mezarlığı’nda dün toprağa verilmişti.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen genç M.A., çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
“BABAMDAN BÜYÜK ADAM, İMAM ASLA BEKLEMEZDİM”
İmam tarafından tacize uğradığı öne sürülen 14 yaşındaki F.A. ise yaşadıklarını şu ifadeler ile aktardı:
Ben hafızlık yapıyordum, okuldayken oğlunu tanıyordum. Hafızlık kursuna sürekli gelip gidiyordu kız yurduna yasak olmasına rağmen. Orada törenler verirken sürekli görüyordum, zamanla bana ayrı bir ilgi gösterip yaklaşıma başladı. Bu ilgiyi hissettim, ama sürekli baba sevgisidir dedim. Babamdan büyük adam, imam asla beklemezdim. Düşünmedim, çoğu kişi iyi diyor, ben de iyi diyordum.
“OMZUMDA UYU GİBİ SÖYLEMEMESİ GEREKEN ŞEYLER SÖYLEDİ”
Kurban bayramının arifesinde kıyafet alma bahanesine kendisini dışarı çıkarttığını anlatan F.A, şöyle konuştu:
Arabasındayken elimi tutup, elimi öptü. Kıyafet almak istediği söyleyerek beni dışarı çıkartmak için ısrar etti. Ailem de yanında başkaları olacağı sanıyordu, onun için gitmeme müsaade ettiler. Ben yanına gittim, arabada tek olduğunu görünce arkaya oturmak istedim. Öne geçmemi ısrar etti. Öne geçtim, yolculuktayken elimi tuttu, çekmeme rağmen devam etti. Rahatsız olduğumu belli etmeme rağmen devam etti, elimi öptü. Sarılmak istediğini söyledi, omzumda uyu gibi söylememesi gereken şeyleri söyledi. Buralardan gidelim, kimliğin yanında mı? Reşit olmayacak bir kıza söylenmemesi gereken şeyler söyledi.
“MÜFTÜ VE EŞİ BANA SUS DEDİ”
Mesaj atıyordu, cevap vermiyordum tekrar tekrar atıp arıyordu. Hafızlık kursundaki hocama durumu anlattım. Hocam da oranın müftüsünün eşiyle konuştu. Müftü ve eşi bana sus dedi, kesinlikle kimseye anlatma olayın üzerini örtelim dediler. Sen yanlış anlamışsındır dediler, yapmaz öyle bir şey dediler. Yanlış anlaşılacak bir şey yok her şey ortadaydı. Diyanete de savcılığa da dilekçe verdik. Dilekçemiz reddedilip takipsizlik kararı verildi. Ben olay yaşanırken çıkartıp kamerayı çekemezdim. Ben o gün tecavüze uğramadım diye bu olay kapatıldı.
“HER YERE BAŞVURDUK AMA HEP REDDEDİLDİK”
Gözyaşları içerisinde sözlerine devam eden F.A., şu ifadelerde bulundu:
Biz çok çabaladık, savcılığı da ifade verdik. Her yere başvurduk ama hep reddedildik. Ağabeyime madde bağımlısı diyorsunuz ama sigara bile kullanmıyordu. Hepimiz namazlı niyazlı insanlarız. Çok çabaladık, diyanete savcılığa her yere gittik. Ama hiçbir şekilde karşılığını alamadık. Ağabeyim bugün ben yaşadım, yarın başka kızlar yaşamazsın diye konuşmak istedi. Biliyorum ki tek bana yapılmadı. Lütfen başka bir kıza olduysa susmasın. Başkalarının desteğine çok ihtiyacımız var. Benim ağabeyim kimseyi öldürmek istemezdi, o an karşılık alınca kendisini korumak için yapmak zorunda kaldı.
“SİGARA BİLE İÇMEYEN BİR ÇOCUKTU”
Baba Fatih A. ise yaşananlara ilişkin şöyle dedi:
Kur’an kursundaki sınıf hocası bana durumu anlattı. Ben savcılığa suç duyurusunda bulundum. İlçe ve il müftüsüyle yüz yüze görüştüm bu konu hakkında. İmam’ın tayinin çıkarılmasını rica ettim beni dikkate almadılar. Savcılığa verdiğim dilekçe bana takipsizlik kararı olarak geldi. Ben bir dilekçe daha verdim onda da takipsizlik kararı verildi. Ben bu meseleyi eşimle görüşürken, oğlum konuşmamızı duyuyor. Ondan sonra da olanlar oluyor. Oğlum karıncayı incitmeyen birisiydi. Kendi başında bir çocuktu. Sosyal medyada esrarcı, eroinci diye yazıyorlar. Sigara bile içmeyen bir çocuktu, neye dayanarak bunu söylüyorsunuz. Bir baba olarak yıkılmış hissediyorum.
Yorumlar kapalı.