6 Ağustos 1945’te, ABD’nin “B-29” tipi uçağı, “Küçük Çocuk” (Little Boy) adını taşıyan bombayı, 08.15’te 255 bin kişinin yaşadığı Hiroşima’ya bıraktı. Bu uranyum katkılı bomba, 13 bin TNT kuvvetine sahipti ve Hiroşima’nın yüzde 70’ini yok ederek 1,5 kilometre çapındaki bir alanı dümdüz etti. Şehirdeki 90 bin binadan 60 binden fazlası yerle bir oldu.
YÜZ BİNLERCE İNSAN HAYATINI KAYBETTİ
Bombanın patlama merkezinde oluşan 3 bin santigrat derece ısı nedeniyle ilk anda 80 bin kişi hayatını kaybetti, 1945 yılının sonuna kadar bu sayı 200 bine ulaştı. Çok sayıda insan tıbbi yardım alamadan yaşamını yitirirken, Hiroşima’ya yardıma gidenler de radyoaktif yağmura maruz kalarak öldü.
Bombanın yaydığı radyasyon sebebiyle sonraki yıllarda da ölümler devam etti ve atom bombasının etkileri uzun yıllar boyunca sürdü. ABD, bu saldırıyla dünyada ilk kez atom bombası kullanan ülke olarak tarihe geçti.
3 GÜN SONRA DA NAGAZAKİ VURULDU
ABD, Hiroşima’dan 3 gün sonra, 9 Ağustos 1945’te saat 11.02’de Nagazaki’ye “şişman adam” (fat man) isimli bombayı attı.
O dönem nüfusu 240 bin olan Nagazaki’de 74 bin kişi öldü, şehirdeki binaların yüzde 36’sı tamamen yok oldu.
Japon yetkililer, atom bombaları sonucu 500 bin kişinin öldüğünü belirtiyor
Japon yetkililere göre, atılan iki atom bombası nedeniyle toplamda yaklaşık 500 bin kişi yaşamını yitirdi.
Japonya’da atom bombasından sonra hayatta kalanlara “hibakuşa” ismi verildi.
Bombalar, hibakuşaların vücudunda başta kanser olmak üzere tedavisi zor şekil bozukluğu, ileri düzey yanıklar ve sakatlık gibi hastalıkların yanı sıra uzun süreli psikolojik çöküntülere yol açtı.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NIN KIRILMA NOKTASI
Atom bombaları, İkinci Dünya Savaşı’nın “kırılma noktası” olarak değerlendiriliyor.
Atom bombalarının atılmasının ardından dönemin Japonya İmparatoru Hirohito, 15 Ağustos 1945’teki mesajında ülkesinin “koşulsuz teslim olduğunu” ilan etmesiyle İkinci Dünya Savaşı resmen sona erdi.
Binlerce kişinin ölümüne sebep olan atom bombaları, oluşturduğu sıcaklıkla etki alanındaki tüm bitki ve doğal yaşamın da yok olmasına yol açtı.
Patlama sonrası ortaya çıkan enerji, yaklaşık 2 kilometrekarelik alandaki tüm yapı, canlı ve tabiatı yakarken atmosfere yayılan nükleer partiküllerin etkisi bugün dahi bölgedeki sularda görülüyor.
BOMBALARIN İZLERİ, MÜZE VE ANITLARDA
Japonya, saldırıların izlerinin unutulmaması için iki kentte Hiroşima Barış Anıtı Parkı’nı ve Nagazaki Atom Bombası Müzesi’ni kurdu.
Nükleer saldırıların sonuçlarına dikkati çekmek için kurulan bu tesislerde atom bombalarına maruz kalan objeler sergileniyor.
Bu tesislerde ayrıca atom bombası saldırılarına tanık olanlar, konuşmacı olarak ağırlanıyor.
Hiroşima’daki Barış Anıtı Parkı’nda bulunan Atom Bombası Kubbesi ise nükleer bombanın izlerini bugüne taşıyor.
Patlamanın ardından yenilenmeyerek aslı gibi korunan ve Hiroşima Barış Anıtı adıyla da bilinen Kubbe, 1996’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki yerini aldı.
Hiroşima Barış Anıtı Parkı yıllık en az 1 milyon, Nagazaki Atom Bombası Müzesi de yaklaşık 700 bin ziyaretçi ağırlıyor.
NÜKLEER SİLAHLARIN YÜZDE 90’I ABD VE RUSYA’DA
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) 2023 raporuna göre şu anda ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İsrail olmak üzere 9 ülkenin stoklarında “nükleer silah” başlığı var.
Dünyadaki 12 bin 512 nükleer başlığın yaklaşık yüzde 90’ı ise ABD ve Rusya’nın envanterinde bulunuyor.
Yorumlar kapalı.