
Emine UYSAL
Lefkoşa’nın en eski ve en ünlü kebapçılarından Saffet Anibal, bugün çalışmaya ihtiyacı olmasa da, müşterilerini özlediğini ve işini bırakamadığını anlattı.
İş hayatına 8 yaşında başlayan Anibal, bugün hâlâ işinin başında müşterileri ile buluşuyor. Mangalını kimseye emanet etmiyor… Pidenin içine özenle hazırladığı kebabını yerleştirip, kızarmış hellim, kızarmış patates ve kebap salatası yerleştiriyor… Elleriyle müşterilerine ikram ediyor…
1936 yılı Lefkoşa doğumlu olan Saffet Anibal, 8 yaşında Çağlayan bölgesinde elleriyle yaptığı sandviçleri sinemaların önünde sattığını anlattı.
“Bisikletin üzerinde sandviç yapardım”
Saffet Anibal, bir süre bisiklet üzerinde sandviç yaparak sattığını daha sonra da bir araba alarak arabanın içinde Zafer Sineması’nın önünde sattığını söyledi.
1973’e kadar sandviç ve kola sattığını anlatan Anibal, daha sonra Zafer Sineması’nın karşısında bir dükkan açarak, çorba, tost ve kebap yapmaya başladığını belirtti.
Anibal, “1952 yılında GG’yi kurduk ve futbol oynamaya başladım. İyi bir futbolcuydum. Seviliyordum. Arkadaşlarım beni çok desteklerdi. Çağlayan’daki bu dükkanımı açmadan önce Türkiye’de döner ve kebap üzerine kursa gittim. 1974 yılından sonra devlet bana bu dükkanı verdi” dedi.
“Müşterilerimle aramda güzel bir bağ var”
İşlerinin çok iyi olduğunu ve Anibal Restoran’ın ilk açıldığı günlerden bugüne müşterileri olduğunu anlatan Saffet usta, “İşlerim çok iyi. Halk beni çok seviyor. Hayatımda hiçbir kötü alışkanlığım yok. Hiçbir müşterim beni bırakmadı” şeklinde konuştu.
Saffet Anibal, yaptığı şeftali, et şiş kebabı ve dönerin müşterileri tarafından çok beğenildiğini anlattı.
Anibal, şöyle devam etti:
“Müşterilerim bana hep, ‘Ne şeftali kebabını, ne et şişini, ne de dönerini değişiriz’ der. Bugüne kadar hiçbir müşterimle sorunum olmadı. Beni bugüne müşterilerim getirdi. Müşterilerimle aramda bir bağ var. Çağlayan bölgesindeki 4 sinema önünde kısa pantolonum ve yalınayak, sandviç ile kola sattığım günlerden bugüne müşterilerimin çoğu aynı. Bu işe başladığımda bir kuruşum yoktu. Sandviçliğe başladığımda, Hayri Avkıran ve Kemal Avkıran bana sermaye sağlamıştı. Kebapçılığa başlayacağımda ise nur içinde yatsın, Kemal Macila bana sermaye sağlamıştı.”
“Başarımı, temizliğe ve insan sevgime borçluyum”
7 çocuk, 15 torun sahibi Saffet Anibal, başarısını temizliğine ve insan sevgisine borçlu olduğunu anlattı. Anibal, “Bugüne kadar hiçbir müşterim zehirlenmedi. Bugün çalışmaya ihtiyacım olmasa da, müşterilerimden ayrı kalamıyorum. Her yıl Ağustos ayında dükkanımı kapatıyorum. Müşterilerim, ‘Bu kadar kapatma, nerede yiyeceğiz’ diyerek, kapıma geliyor. Rum müşterilerim evime gelip, şeftali ve döner istiyorlar. Bugüne kadar mangalımın başından hiç ayrılmadım. Kimseye itimat etmedim. Salataya kadar kendim yapıyorum. İşimi çok seviyorum. Bırakmayı hiç düşünmedim…”