Çocuk devlet korumasına alındı… Sosyal Hizmetler Daire Müdürü Alev Ecevit, kamuoyuna son olarak yansıyan zorbalık olayının öncesinde aile güçlendirme çalışması yaptıklarını ancak çocuğun mağdur olduğunu gördükten sonra çocuğun Sosyal Hizmetler çatısı altına alınmasına karar verdiklerini açıkladı.
“Canice bir olay”… Şiddet mağduru 13 yaşındaki A.E.’nin annesi Gülsüm Sarıdan, kızının 14 Mart’ta üç kız öğrenci tarafından şiddete maruz kaldığını söyleyerek “Bu canice bir olay. Gülerek, dalga geçerek, eziyet edip masum bir insanın hayatına kastettiler. Buna sebep olan 3 kız neden serbest?” diyerek yaşananlara tepki gösterdi.
Cemre CEMALİ
Akran zorbalığı son yıllarda ülkemizde oldukça arttı.
Bu zorbalığı yapan kişiler, olaylar ve mekânlar değişse de buna sebep olan kişilerin ilkokul ortaokul çağındaki çocuklar olması büyük bir endişe yaratıyor.
Çocukların, çocuk olan akranlarına uyguladığı zorbalık artık sözlü şiddeti aşarak fiziksel şiddete dönmüş durumda.
Geçtiğimiz günlerde Mağusa’da yer alan Canbulat Özgürlük Ortaokulu öğrencileri arasında yaşanan zorbalık da bunun son örneği oldu.
12-13 yaşlarındaki üç kız çocuğunun kendi yaşlarındaki bir kız arkadaşlarını metruk bir bina içinde darp ederek hakaret ve tehditlerde bulunduğu ve o anları kayıt altına aldığı olayın görüntüleri sosyal medyaya düşmüş toplumda infial yaratmıştı.
Milli Eğitim Bakanlığı, Canbulat Özgürlük Ortaokulu öğrencileri arasında yaşanan olayın okul saatleri dışında farklı bir mekânda meydana geldiğini bildirerek basına ve sosyal medyaya düşen görüntülerden yola çıkılarak olaya karışan öğrencilerle ilgili okul idaresi tarafından disiplin soruşturması başlatıldığını açıklamıştı.
Şiddet mağduru 13 yaşındaki A.E.’nin annesi Gülsüm Sarıdan KIBRIS’a ulaşarak kızının hayatına kasteden çocukların o anları “gülerek, dalga geçerek” kayıt altına aldığını söyleyerek bu duruma tepki gösterdi.
Anne Sarıdan, “Olay yaşanmadan bir hafta önce Sosyal Hizmetleri arayarak ‘kızımı devlet korumasına alın’ dedim. Bunun yaşanmasını mı beklediler? Kızım psikolojik olarak çok kötü durumda. Bunu yapan kızlar neden serbest? Bu işin peşini bırakmayacağım.” vurgusu yaptı.
KIBRIS’ın konu ile ilgili görüşlerine başvurduğu Sosyal Hizmetler Daire Müdürü Alev Ecevit, çocukları bulundukları ortamdan alıp yuvaya yerleştirmek yerine önceliğin her zaman aileyi güçlendirmek olduğunu ifade ederek akran zorbalığına maruz kalarak şiddet gören çocuğun devlet korumasına alındığını açıkladı.
Ecevit: Baş edemeyen aileler ‘çocuğu alın’ diyor
Sosyal Hizmetler Daire Müdürü Alev Ecevit, çocukları bulundukları ortamdan alıp çocuk yuvasına yerleştirmek yerine önceliğin her zaman aileyi güçlendirmek olduğunu ifade ederek “Özellikle ergenlik döneminde çocuklar riskli davranışlar sergileyebiliyor ve bu durum aileleri çok zorluyor. Bu süreçte de ‘baş edemiyoruz’ ya da ‘baş etmekte zorlanıyoruz’ diyen ailelerin ‘çocuğu alın’ şeklinde talepleri oluyor.” dedi.
Ecevit, böyle durumlarda öncelikli olarak ‘Aile Güçlendirme Çalışması’ yapıldığının bilgisini vererek “Önemli olan çocukları kurum bakımında değil aile ortamında yetiştirmektir. Bu nedenle çocukların nene dede gibi yakın akrabaların yanında bakım görebilme durumu da araştırılıyor. Çünkü aile ortamı düzgünse her zaman için kurum bakımından daha iyidir.” vurgusu yaptı.
“Devlet korumasına alındı”
Canbulat Özgürlük Ortaokulu öğrencileri arasında yaşanan olayda akran zorbalığına maruz kalan öğrenci ile ilgili durumu anlatan Ecevit şunları söyledi:
“O öğrencinin boşanmış parçalanmış bir aile yapısı var. Son yaşanan zorbalık olayının öncesinde aile güçlendirme çalışma yapılmıştı. En son gelinen süreçte baktık ki gerçekten çocuk mağdur oluyor bunun üzerine çocuğun alınmasına karar verildi. Şiddete uğrayan kız şu an devlet korumasında ancak çocuk akran zorbalığına uğradığı için yuvaya alınmadı. Çocuğun alınmasındaki sebep annenin çocuğa bakamaması, çocuğu istememesi, bakabilecek durumda olan bir baba ve aile büyüklerinin olmamasından kaynaklıdır.”
Ecevit, anne ve babanın durumunu düzeltmesi ve Sosyal Hizmetler Dairesi’nin de çocuğun aile yanına geri verilebileceği yönünde kanat getirmesi halinde şiddete maruz kalan çocuğun tekrar aile yanına verilebileceğinin altını çizerek bunun için bir araştırma ve zaman gerekeceğini açıkladı.
Ailenin güçlenmemesi, çocuğun ortada kalması nedeniyle devlet korumasına alınan çocuk gibi akran zorbalığını yapan çocuklarla ilgili de şu an çalışmaların devam ettiğini ifade eden Ecevit, dairenin sosyal hizmet uzmanları ile birlikte bugün (dün) Mağusa’da olduğunu, diğer çocuklarla görüştüklerini ve bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı ile de istişare içinde olduklarını belirtti.
Ecevit, daha önce ülke genelinde okullarda farkındalık eğitimleri yaptıklarını ve daire olarak bu noktada çalışmalar yürüttüklerini dile getirerek çocukları bilinçlendirmek adına yakın zamanda akran zorbalığı ile ilgili farkındalık çalışması yapmak için hazırlık sürecinde olduklarını ve detayların bir iki güne kadar basına duyurulacağını açıkladı.
“Uyum problemi yaşanıyor”
“Başka okullarda da yaşandı ve yaşanıyor bu gibi durumlar.” diyen Ecevit, ülkemizde farklı ülkelerden farklı kültürlerden gelen insanlar olduğunu bu nedenle de toplumda yapısal bir değişiklik yaşandığını söyledi.
Ecevit, bu nedenle genel olarak bir uyum problemi yaşandığının altını çizerek “Şiddete maruz kalan kızın babasına şikâyetçi olmamasını söyleyenler olmuş. Biz de babaya şikâyetçi olmasını söyledik çünkü böyle durumlarda şikâyetçi olunması lazım. Yapılanın cezasız kalmayacağının görülmesi ve bilinmesi lazım.” vurgusu yaptı.
Sarıdan: Bu işin peşini bırakmayacağım
Şiddet mağduru 13 yaşındaki A.E.’nin annesi Gülsüm Sarıdan, Canbulat Özgürlük Ortaokulu’nda eğitim gören kızının 14 Mart’ta okulda eğitim gören üç kız öğrenci tarafından şiddete maruz kaldığını söyleyerek “Okul çıkışında sohbet etme bahanesiyle bir inşaata götürüp kızıma saldırıyorlar. Kızım tek olduğu için kendini koruyamıyor. Bu canice bir olay. Gülerek, dalga geçerek, eziyet edip masum bir insanın hayatına kastettiler. Buna sebep olan3 kız neden serbest?” diyerek tepki gösterdi.
Kızı acı çekerken şiddet uygulan kızlar hakkında işlem yapılmaması ve gözaltına alınmamasını eleştiren anne “Bugün bunu yapıp serbest bırakıldılar yarın başkalarının çocuğuna yapacaklar bu hareketi. Ben bu işin peşini bırakmayacağım.” dedi.
“Sosyal hizmetler bu olayın olmasını mı bekledi?”
Sarıdan, bu olaydan önce yaşananları şu sözlerle anlattı:
“Biz anne baba ayrıyız velayeti bende ama kız babasında kalıyordu. İkimiz de çalışıyoruz gündüz vakti ne olup bittiğini bilmiyoruz birde kızımız içinde kapanık söyleyemiyordu bir şey belki de tehdit ediliyordu. Bu olayın 1 hafta öncesinde kızımın devlet koruması altın alınması için sosyal hizmetlere gitmiştim. ‘Babasının yanındadır zaten’ denilerek takip edileceği söylenmişti. Kızımın ergenliğe geçiş hali çok tuhaf hareketleri vardı, babası da baş edemiyordu kızımla. Sosyal hizmetler bu olayın olmasını mı bekledi? Böyle giderse kötü şeyler olacağını anlatmıştım onlara kısa bir süre sonra da bu olay oldu.”
Sarıdan, yaşanan şiddet olayından sonra tekrar sosyal hizmetlere gittiğini ve çekilen videonun hesabını kimin vereceğini sorguladığını söyleyerek “Çocuğun devlet korumasına alınması için evrak doldurdum ondan sonra işleme başladılar. Olay olduktan sonra alındı kızım. Daha önce aklınız nerdeydi?” diye sordu.
“Hak ettiği cezayı almalılar”
Acılı anne, “Olaydan sonra kızımla iletişime geçemedik. Kızımızın oraya alışması için 15 gün sonra iletişime geçebilirmişiz. Şu an kimseye bilgi verilmiyor. Psikolojik yönden çok kötü bir durumda sadece oturup düşünüyormuş. Bu olay bizi de kızımı da çok etkiledi. Kızımın yaşadığı çok zor.” diyerek buna sebep olan kızların hak ettiği cezayı almasını istedi.
Yorumlar kapalı.