
21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü çerçevesinde KIBRIS ekibi Down Cafe’yi ziyaret etti, down sendromlu bireylerle bir araya geldi.
Down Cafe… İrfan Nadir 18 Yaş Üstü Engelli Rehabilitasyon Merkezi Kurum Sorumlusu Bahar Özergin Boğaç, “Cafe’de, kahve ve çay yapmayı öğreniyorlar. Bu içecekleri nasıl sunacaklarını, hijyen kurallarını deneyimleyerek hem öğreniyor, hem de insanlarla nasıl diyalog kuracaklarını keşfediyorlar.” dedi.
“İş imkanları yaratılmalı”… Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürlüğü Engelli Birimi Sorumlusu Gülay Gündüz Efendi, “Bizim gibiler sadece +1 farkları var.” diyerek belediyelerin, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle down sendromlu bireylere iş imkanları sağlanabilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Cemre CEMALİ
Bireylerdeki 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom bulunması ile 46 yerine 47 kromozomun bulunduğu genetik farklılığa ‘down sendromu’ deniliyor. Bu nedenle 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü olarak kabul ediliyor.
Her yıl 21 Mart, down sendromlu bireyleri ve ihtiyaçlarını görünür kılmak, aynı zamanda onların bizim için ne kadar değerli olduğunu göstermek için bize bir fırsat sunuyor.
Ülkemizde ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Sosyal Hizmetler Dairesi bünyesindeki kurumlardan hizmet alan 8 down sendromlu birey var.
Bu bireylerden 6’sı İrfan Nadir 18 Yaş Üstü Engelli Rehabilitasyon Merkezi’nde, 1’i Engelsiz Yaşam Evi’nde, 1’i ise Güneşköy 18 Yaş Üstü Engelli Rehabilitasyon Merkezi’nden hizmet alıyor.
KIBRIS ekibi bu kapsamda Sosyal Hizmetler Dairesi bünyesinde faaliyet gösteren İrfan Nadir 18 Yaş Üstü Engelli Rehabilitasyon Merkezi’ne giderek, burada eğitim gören gençlerin işletmesi için tasarlanan Down Cafe’yi ziyaret etti.
KIBRIS muhabiri rehabilitasyon merkezinde eğitim gören bireylerle ve down sendromlu gençlerle vakit geçirerek, yetkililerden bilgi aldı.
Kurum Sorumlusu Bahar Özergin Boğaç ve Sosyal Hizmetler Dairesi Engelli Birimi Sorumlusu Gülay Gündüz Efendi, fırsat verildiğinde down sendromlu bireylerin de her işi yapabildiğine dikkat çekerek “Bizim gibiler sadece +1 farkları var. Gelin, görün onlarla vakit geçirin. Burada onlarla birebir yaşayarak tecrübe edin, ön yargılarınız kırılacaktır.” dedi.
Efendi: Merkezlerde 8 down sendromlu birey var
Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürlüğü Engelli Birimi Sorumlusu Gülay Gündüz Efendi, ülke genelindeki rehabilitasyon merkezlerinin Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bağlı olduğunu ifade ederek bu merkezlerdeki talep ve ihtiyaçlarla ilgili çalışmaları birlikte yürüttüklerini belirtti.
Efendi, Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bağlı rehabilitasyon merkezlerinin 18 yaşından büyük olan Down Sendromlu bireylere hizmet verdiğine dikkat çekerek Sosyal Hizmetler Dairesi bünyesindeki kurumlardan hizmet alan 8 down sendromlu birey olduğunu açıkladı.
Bu bireylerden 6’sının İrfan Nadir 18 Yaş Üstü Engelli Rehabilitasyon Merkezi’nde, 1’inin Engelsiz Yaşam Evi’nde, 1’inin ise Güneşköy 18 Yaş Üstü Engelli Rehabilitasyon Merkezi’nden hizmet aldığını söyleyen Efendi, “Rehabilitasyon hizmetinden yararlanamayacak durumda olan down sendromlu bireylerimiz de var. Onlara daha farklı şekillerde hizmet verme hedefindeyiz.” dedi.
Efendi, rehabilitasyon hizmetinin sadece merkezlerde yapılmadığını kaydederek aynı hizmetin evde de devam etmesi için ailelerle sürekli olarak irtibat halinde olduklarına dikkat çekti.
Down sendromlu bireyler için yaşadıkları ortamın ve sosyal çevrelerinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Efendi, “sevgi dolu, sorumluluk sahibi insan canlısı karakterleri var. Zaman zaman küçük küçük inatları olur ama o saf sevgi her şeye değer.” dedi.
“Bizim gibiler sadece +1 farkları var”
Efendi, bu bireylerin sorumluluk bilincinin çok üst seviyede olduğunun altını çizerek, bunu bir örnekle açıkladı:
“Down sendromu olmayan birinden daha fazla sorumluluk sahibidirler. Örneğin; bir eşyanın yerini onlara gösterdiğinizde onlar o eşyayı başka bir yerde gördüklerinde birinin söylemesine gerek duymadan fark edip eşyayı yerine koyarlar. Sizler ne yapabiliyorsanız bu bireyler de aynısını yapabilir. Özgüvenleri çok yüksektir. Hemen tanışıp kaynaşabilirler. Bizim gibiler sadece +1 farkları var.”
Efendi, “kurum içerisinde ya da kurum dışında bizim yapabildiğimiz her şeyi yapabilecek durumdadırlar. Sempatiktirler, insan canlısıdırlar.” diyerek ön yargılı olmamak gerektiğini ifade etti.
Down sendromlu bireyler tanımak ve birlikte vakit geçirmek gerektiğini kaydeden Efendi, şöyle devam etti:
“Farkındalık olmalı çünkü ister istemez onlara karşı bir ön yargı var. Toplumdan talebimiz böyle kurumları daha çok ziyaret edip vakit geçirmeleri ve o farkındalığı kazanmalarıdır. Çünkü bir müddet sonra ‘bizden çok da farklı değiller’ farkındalığı oluşur içinizde. Belki biraz daha geç öğrenirler belki biraz daha duygusaldırlar ama bizden hiçbir farkları yoktur.”
“İş imkanları yaratılabilir”
Efendi, Down sendromlu bireylere daha geniş yelpazede iş imkanları sağlanabileceğine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:
“Bu gençlere daha geniş yelpazede iş imkanları verilebilir. Günde 1-2 saat çalışabilirler. Basit işlerde çok güzel verim alınabilir. Daha önce özel şahısların açtığı Down Cafe’ler vardı. Belki belediyeler kendi bünyelerinde böyle cafeler açarak bu konuda destek olabilirler. Lefkoşa Türk Belediyesi’nin şu anda öyle bir örneği hazırlanıyor, yakın zamanda açılacak diye biliyorum. Sivil toplum örgütleri, üniversiteler aracılığıyla da bu bireylere özel iş imkanları yaratılabilir, yapılabilir.”
Engelli Birimi Sorumlusu Efendi, Türkiye’deki örneklerini gördükten sonra ülkemizde bakanlık bünyesinde bir Down Cafe’nin 2013 yılında Gazimağusa’da hayata geçirildiğini anımsatarak “Bakanlığımız bünyesindeki ilk ve tek cafemizdir. Gelin, görün onlarla vakit geçirin. Fırsat verildiğinde onlar da her şeyi yapabiliyor. Burada onlarla birebir yaşayarak tecrübe edin, ön yargılarınız kırılacaktır.” dedi.
Down Cafe’nin amacı
Efendi, toplumun bu farkındalığı kazanması adına Down Cafe’nin çok önemli olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
“Amacımız ekonomik bir kazanç kazanmak değil. Biz burada gençlerimizin çevredeki insanlarla, turistlerle, öğrencilerle sosyalleşmesini istiyoruz. Hem toplum farkındalık kazansın hem de gençlerimiz sosyalleşsin. Okul dışında da birileri ile tanışabilsinler, sohbet edebilsinler, kendilerini anlatabilsinler ve sorumluluk alabilsinler istiyoruz. Hedefimiz bu yöndedir.”
Boğaç: Bizden hiçbir farkları yok
İrfan Nadir 18 Yaş Üstü Engelli Rehabilitasyon Merkezi Kurum Sorumlusu Bahar Özergin Boğaç, down sendromlu bireylerin toplumda daha fazla yer alması gerektiğini belirterek “Öğrencilerimiz her şeyi yapabiliyorlar. Bizden bir tık daha yavaş yapabilseler de aslında her şeyi yapabilecek kapasitedeler.” ifadelerini kullandı.
Boğaç, down sendromlu bireyleri ayrımcı bir şekilde değerlendirmenin doğru olmadığına dikkat çekerek bu bireylerin gerekli eğitimle, öğrenmeyle her ortama çok rahat adapte olabildiğini kaydetti.
Merkezde bulunan 6 down sendromlu bireyin, günlük yaşamlarını daha bağımsız sürdürebilmeleri için çeşitli aktivitelerle desteklendiğini belirten Boğaç, “Gün içerisinde kaslarını geliştiriyor, bazı becerileri kazanıyorlar. Kendi hayatlarını yalnız sürdürebilmeleri için gerekli destekleri alıyorlar ve bizden hiçbir farkları yok” diye konuştu.
Boğaç, down sendromlu bireylerin toplumda daha fazla sosyal olabilmesi için çevrenin de daha duyarlı olması gerektiğine işaret ederek, “Çok mutlular bize pozitif enerji veriyorlar. Sürekli gülüyorlar, neşeliler insan onlara baktığında mutsuz olması mümkün değil. Onlara iş imkanları sağlandığı takdirde daha çok sosyal ortamlarda yer alacaklar, varlıklarını daha fazla gösterecekler. İnsanlar kurumumuza geldikleri takdirde öğrencilerimiz daha çok motive olacak” dedi.
“İnanılmaz bir pozitif enerjileri var”
Merkezlerine gelen bireylerin başlangıçta bazı ‘acaba’larla geldiklerini ancak burada bu endişelerin tamamen yok olduğunu belirten Boğaç, “Buraya gelen insanların ‘acabaları’ var ama aslında acabalara gerek yok. Dışarıdaki insanlardan çok daha mutlu bir şekilde ayrılıyorlar buradan. Çünkü inanılmaz bir pozitif enerjileri var. Sadece down sendromlu öğrencilerimiz değil, diğer öğrencilerimiz de müthiş bir pozitif enerji içindeler” diye konuştu.
Boğaç, merkezin bünyesinde bulunan Down Cafe’nin, 2013 yılında açıldığını ancak zaman içinde pandemi gibi olumsuzluklar nedeniyle kapandığı dönemler olduğunu anımsatarak ancak, son zamanlarda insanların tekrar gelmeye başladığına vurgu yaptı.
Down Cafe’nin özellikle Kaleiçi’ndeki konumunun avantajıyla turistlerin ilgisini çektiğini kaydeden Boğaç,
“Toplum Down Cafe’nin farkında. Özellikle Kaleiçi’nde olmamızın avantajı ile ‘Down Cafe’ ibaresini gören turistler sıklıkla geliyor. Öğrencilerimizin elinden kahve içtiklerinde çok da mutlu oluyorlar.” dedi.
“Nasıl diyalog kuracaklarını keşfediyorlar”
Boğaç, cafe’de down sendromlu öğrencilerin çeşitli beceriler edindiklerine dikkat çekti:
“Cafe’de, öğrenciler kahve ve çay yapmayı öğreniyor. Bu içecekleri nasıl sunacaklarını, hijyen kurallarını deneyimleyerek hem öğreniyor hem de insanlarla nasıl diyalog kuracaklarını keşfediyorlar. Ayrıca, mutfak becerileri derslerinde yemek yapma gibi beceriler de kazandırılıyor.”
Boğaç, Down Cafe’yi merak eden herkesi ziyaret etmeye davet ederek “Saat 08.00 -15.00 arasında buradayız. Herkesi bekleriz, gelin görün, öğrencilerimizi tanıyın. Eminim ki çok beğeneceksiniz, keyif alacaksınız ve sürekli ziyaret etmek isteyeceksiniz.” dedi.
Fotoğraf-Video/ Godwin OSEIZA
Yorumlar kapalı.